29 Ocak 2011 Cumartesi

SİYASET PAZARLAMASINDA SOSYAL AĞLAR!!! Siyahi Lider BARRACK OBAMA

“Kişisel ve örgütsel amaçlara ulaşmayı sağlayabilecek mübadeleleri gerçekleştirmek üzere malların, hizmetlerin ve fikirlerin geliştirilmesi, fiyatlandırılması, tutundurulması ve dağıtılmasına ilişkin planlama ve uygulama süreci” olarak tanımlanan pazarlamanın politik(siyasal) alan duygulamasına “Siyasal Pazarlama” adı verilmektedir.

Siyaset, devlet işlerini düzenleme ve yürütme için öncelikle Eflatun'un da belirttiği gibi insanların rızalarını alması

gerektirmektedir.

Burada da kişinin veya grubun insanları kendisini ve kendi politikalarını kabul ettirme gayreti gündeme gelmektedir.

Düşününki daha düne kadar siyahileri kendilerinden küçük getiren soluk benizliler bugün siyahi bir lidere, hatta müslüman olduğu iddia edilen siyasi bir lidere oy verdiler. Neden diğer adayın yetkin olmadığını düşündüklerinden mi acaba? Yoksa Cumhuriyetçi Bush'a nispet mi?

Altında yatanın tamamen farklı iç güdüler olması gerekiyor. Birileri farklı biçimlerle birilerini etkiledi!Etkin bir seçim kampanyası neleri değiştirebilir, sorgulanmalı...

Obama'nın da değimiyle "dünyanın en iyi seçim kampanyası"nın altında hiç kullanılmayan bir teknik vardı...

SOSYAL MEDYA

Hala da ziyaret edilebilen “http://www.barackobama.com” adresindeki web sitesi, öncelikle “bağış” sayfasıyla açılıyor. Sayfanın sağ üst bölümünde “Change” tişörleri ile yardım ya da kampanyaya katkı çağrısı yapılıyor. Buradan kamyanyaya katkı amacıyla hediyelik ya da hatıra eşyaların alınabileceği “dükkana” giriliyor.

Altında, Demokrat Parti’nin sayfasına bir link var. Hemen altında “Barack TV” yayında… Pek çok videonun izlenebildiği bu sayfada, Obama’yı, ailesini, geçmişini, düşüncelerini, konuşmalarını ve seçim kampanyasını yakından tanımak mümkün.

Yine ilk sayfada “Obama Mobile” dışında, “Obama everywhere” yani “Obama heryerde” başlıklı kısımda Facebook, Youtube, Myspace, Blackplanet ve Faithbase gibi 16 ayrı web sitesine link verilmiş durumda.

Web sitesinden ayrıca Obama’nın çeşitli konu ya da sorunlara ilişkin görüşlerine, etnik köken, grup ya da insanlar hakkındaki düşüncelerine, her bir eyalete ait web sayfalarına ve haberlere de ulaşılabiliyor.

Obama’nın kampanyasının internet alanındaki başarısı belki de elde edilen bağış miktarı ve bu bağışı yapan insanların sayısı ile açıklanabilir. Çünkü Obama’nın 670.7 milyon dolarlık seçim bütçesinin önemli bir kısmı internet üzerinden toplanan bağışlardan elde edildi. Yaklaşık 475 bin kişi internet üzerinden kampanyaya katkıda bulundu ve her biri en az 100 dolar bağış yaptı.

Ayrıca kampanya boyunca e-maillerin yoğun bir şekilde Kullanıldığını, özel olarak çekilen filmlerin ve bestelenen şarkılara ait kliplerin youtube, facebook, twitter'dan yayıldığını da eklemek gerekiyor.

Bütün bu medya kullanımını aslında başarılı siyasal imaj oluşturmanın ikinci önemli adımıyla ilişkilendirmek mümkün. Çünkü “mesajı görünür kılmak, bütün iletişim kanallarına yaymak” anlamında iletişim teknolojilerinin günümüzde sağladığı tüm imkanlar kampanya boyunca en etkin şekilde kullanıldı.

Sosyal paylaşımın ne derece önemli olduğunun anlaşılmasının ardından, ülkemizde de dahil olmak üzere bir çok siyasi lider twitter, facebook gibi sosyal paylaşım ağlarında hesap açmaya başladılar.

Bugün internetin gücü sadece siyasileri başa getirmiyor, aynı zamanda tahtlarından da indirebiliyor. Tunus, Arnavutluk ve Mısır'da başlayan ayaklanmalar sosyal medyanın ilk devrimi olarak görülebilir. Veya yakın zamanda ülkemizde yayınlanan e-muhtura gibi...

İktidarlar, televizyon ve yazılı basını kontrol etse de, muhalif medyayı sansürle kontrol altına alsa da, sosyal medya üzerinde hakimiyet kuramadı.

Önce Tunus, sonra Arnavutluk ve son olarak Mısır'daki gösteriler; Facebook, Twitter, Youtube ve Dailymotion gibi sosyal paylaşım sitelerinin gücünü ortaya koydu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder