3 Ocak 2010 Pazar


..............................................................................................................................

03.01.2010

AMOZON BİR TÜRK ŞİRKETİ OLSAYDI






E-ticaret denilince genelde insanın aklına ilk gelen başlıklar; sanal ortamda satış, güven, güvenlik, hacimler, pos oranları veya ürün kalitesi oluyor. Ülke bazında girişimcilik ve yatırımcılık konuları işleniyor. Ama gelişmiş bir e-ticaret pazarı olmak için ne online kullanıcı sayıları ne de ticaret hacimleri yeterli olabiliyor. Sonunda e-ticaret çarkı da sermaye ile döndüğünden, sermayeye ulaşan ülkelerin e-ticaret siteleri de çok daha büyük başarı hikayelerine imza atıyor.
Ufak bir örnek vermek gerekirse, Amazon‘u ele alabiliriz. Amazon, kurulduğu günden beri e-ticarete sayısız yeni uygulama ile katkıda bulunmuş bir şirket. Yarattığı arama motoru olsun ya da “one click buy” (tek tıkla alım) gibi satın almayı hızlandıran ve kolaylaştıran ürün geliştirmeleri olsun, her zaman belli standartları ortaya koymayı başarmış bir şirket.

Diğer taraftan elindeki sermayeyi de çok iyi değerlendirmiş bir şirket. Kuruluşundan beri 50′ye yakın internet şirketini satın aldığını biliyor muydunuz? En son örnek Zappos.com, toplam 920 milyon dolara Amazon tarafından satın alındı. Bu örnekten yola çıkarak ne kadar yeni fikrin, geniş bir ürün yelpazesinin ve teknolojinin Amazon’a katıldığını tahmin edebiliyorsunuzdur. İnsanın içinden “paranın gözü kör olsun” demek geliyor ama bir başka şirketi satın alabilme sermayesine sahip olmak benim açımdan önemli bir rekabet avantajı. Bunun da anahtarı, bir ülkedeki sermaye altyapısının nasıl olup olmadığıyla yakından ilişkili. Ülkemizin nispeten zayıf bir sermaye altyapısına sahip olması, her ne kadar yatırımcılık ve özveri olsa da, bir internet şirketinin gelişmesini menfi şekilde etkiliyor. Belki Türkiye’den dünyada zirveye oynayan bir internet şirketinin çıkmamasının ana nedeni de budur. Eğer Amazon kazara Seattle’da değil de, İstanbul’da kurulmuş olsaydı, herhalde Türkiye sınırları dışında kimsenin tanımadığı, kendi yağında kavrulan bir şirket olarak ayakta kalabilirdi. Belki Amazon’un bir Türk şirketi olması sadece Kindle’ın Türkiye’de de satılmasını sağlardı. Ama Amazon bir Türk şirketi olsaydı, Kindle ortaya çıkar mıydı?
Bir gün Türkiye’de de internet şirketlerinin borsaya kayıtlı olduğu günleri göreceğiz. Belki bunun için yeni bir borsa yaratmamız gerekecek. Ama “sermayeye erişim” (exit) dediğimiz olanakları ülkemizde yarattığımız anda, hem dünyaya meydan okuyan şirketler ortaya çıkacak hem de yeni kurulan şirketlerin niceliği ve niteliği artacak.
Darısı Türk Amazon’ların başına…

Sina Afra
eBay Almanya İcra Kurulu Üyesi ve Afterbuy Genel Müdürü olan Sina Afra, 2007 Mayıs ayından bu yana GittiGidiyor Yönetim ve İcra Kurulu Üyesidir.

metin http://blog.gittigidiyor.com/ adresinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder